





























Study with the several resources on Docsity
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Prepare for your exams
Study with the several resources on Docsity
Earn points to download
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Community
Ask the community for help and clear up your study doubts
Discover the best universities in your country according to Docsity users
Free resources
Download our free guides on studying techniques, anxiety management strategies, and thesis advice from Docsity tutors
Selcuk University - Neba Wais Alqorni - Diplomatic Foreign Language II (Week 8,9,10,11)
Typology: Assignments
1 / 37
This page cannot be seen from the preview
Don't miss anything!
Anahtar Kavramlar
Mektup, geçmişte şarkı, türkü ve mânilere konu olacak kadar önemli bir iletişim aracı idi. Haberler, dilekler ve duygular, özlemler uzakta olan birine mektupla duyurulurdu. Günümüzde iletişim araçlarının gelişmesi ve çoğalması sonucu mektup, artık pek kullanılmayan bir iletişim aracı hâline gelmiştir. Mektubun en eski örnekleri yazının bulunmasına yani Eski Mısır’a kadar dayanmaktadır. Hiçbir zorunlu kurala bağlı kalınmadan kaleme alınan mektuplarda doğallık ve samimiyet ön plandadır.
1. Özel Mektuplar Birbirinden uzakta bulunan yakın akraba veya arkadaşların haberleşmek, bir olayı aktarmak, bilgi vermek, ortak düşünceleri paylaşmak gibi çeşitli amaçlarla yazdıkları ve sadece yazanla okuyanı ilgilendiren mektuplardır. Konularına göre; aile mektupları, tebrik mektupları ( herhangi bir başarı, düğün, bayram, yılbaşı vb.), teşekkür mektupları, davet mektupları (davetiyeler), taziye mektupları gibi başlıklar hâlinde sınıflandırılabilirler. Bu tür mektupların gizliliği vardır ve bu gizlilik kanunla korunmuştur. Konu sınırlaması olmamakla birlikte, yazışanlar muhataplarının ilgi alanlarını bildikleri için bu durumu gözetirler. Özel mektuplar çizgisiz beyaz kâğıda mürekkepli bir kalemle özenle yazılır. Muhataba duyulan saygı mektubun tertibinde kendisini göstermelidir.
2. İş mektupları Özel kişilerle ticarî kurumlar arasında yazılan veya ticarî kurumların kendi aralarında sipariş, satış, alacak verecek, bilgi isteme, müracaat gibi konularla ilgili olarak yazdıkları mektuplara iş mektubu denir. Herhangi bir sipariş, bilgi isteme, vadeli ya da peşin alışveriş şartları veya herhangi bir konuda şikâyet bu mektupların konusunu oluşturmaktadır. Bu tür iş mektuplarının dikkatle ve itinalı bir şekilde yazılması gereklidir. İş mektuplarında istek açık ve anlaşılır bir dille yazılmalı, söz gereksiz yere uzatılmamalıdır. Ayrıca firma ve kuruluş isimlerinin matbu olarak basıldığı özel zarflar da vardır. Bu tür mektuplar şekil bakımından özel bir titizlik gerektirir. Mutlaka çizgisiz kâğıt kullanılmalı, yazıya kâğıdın dörtte bir oranında aşağıdan başlanmalıdır; dosyalanacağı düşünülerek kâğıdın sağında ve solunda yeteri kadar boşluk bırakılmalıdır.
Bu tür mektuplarda gönderici o iş yerinden bir istekte bulunur veya o iş yerinin ürün ve hizmetleriyle ilgili şikâyetlerini dile getirir. 2. İşletmelerin kişilere veya başka işletmelere gönderdikleri mektuplar Bu tür mektuplar, daha çok üzerinde işletmenin ad, adres ve logosunun bulunduğu özel başlıklı beyaz kağıtlara yazılır. Sipariş mektupları, reklam mektupları, teklif-satış mektupları bunlara örnek gösterilebilir.
3. Resmî mektuplar Resmî kurumların ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılara ve vatandaşların dilekçeyle bildirdikleri isteklerine verilen yazılı cevaplara resmî mektup denir. Resmî mektuplar biçim yönüyle iş mektuplarına benzerler. Başlık, metin ve son kısım olmak üzere 3 bölümden oluşurlar. Başlık: Gönderen makam, dosya numarası, tarih, konu, adres ve ilgiler bulunur. Metin: Doğrudan doğruya işten söz edilerek adres veya ilgi satırının iki aralık altından başlanır. Hiçbir saygı kelimesi kullanılmaz. Yazının sonunda ast kademeler için rica ederim, üst kademeler için arz ederim, aynı seviyedeki makamlara yazılanlar için arz ederim ifadesi kullanılır. Aynı yazı hem ast hem de üst makamlara gidecekse arz ve rica ederim ifadesi kullanılır. Son kısım : Metin kısmından altı satır aralık bırakıldıktan sonra sağ tarafa imza atılır. İmzanın altına yazıyı imzalayanın adı soyadı (Yıldıray ÇAVDAR örneğindeki gibi) yazılır. Bunun altına makam adı yazılır. Gerekirse kısaltma kullanılabilir.
Bu tip mektuplarda içerik ve ifade şekilleri sanat değeri taşımaktadır. Bunların bazıları toplu şekilde yayımlanmıştır. Edebî mektuplarda yazarlar söz ustalığını göstermek amacıyla süslü ve sanatlı cümleler kullanır. Sanatlı üslupla bizde yazılan ilk mektup Fuzûlî’nin ‘Şikâyetname’ sidir. Genellikle edebiyatçıların edebî konulardaki görüşlerini, mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce olaylarını ele aldığından edebiyat tarihi ve eleştiri türü için önemli bir kaynaktır. Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, “Mektûbât (Mektuplar)” adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı.
Mektup türünde yazılmış hikâye, roman, şiir ve denemeler de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Handan (roman) ⇒ Halide Edip Adıvar Bahar ve Kelebekler, Sivrisinek, Lokantanın Esrarı (hikâye) ⇒ Ömer Seyfettin Mutallaka (roman) ⇒ Hüseyin Rahmi Gürpınar Bir Serencam, Milli Savaş Hikâyeleri (hikâye) ⇒ Yakup Kadri Karaosmanoğlu Bir Kadın Düşmanı, Sönmüş Yıldızlar, Bir Damla Gözyaşı, Yalan, Bir Hayal Kırıklığı (hikâye) ⇒ Reşat Nuri Güntekin Genç Werther’in Acıları (roman) ⇒ Goethe
Cumhuriyet Dönemi romancılarımızdan Oğuz Atay’ın kızı Özge’ye yazdığı yayınlanmamış mektuplarından bir bölümünü burada size sunacağız. Yazar, bu mektubu İngiltere’de tedavi gördüğü sırada kızına yazmıştır. Mektupta bir babadan çok bir yazar, dil ve anlatım konusunda titiz bir öğreticiyle karşı karşıyayız. Kızının edebiyat üzerine yaptığı incelemeleri hem heyecanla karşılamış ve övmüş; hem de onun dil ve imla hatalarını tek tek belirterek dikkat etmesi konusunda onu uyarmıştır. Mektupta kendi sağlığından ve günlük hayatından kısaca söz etmiştir. Oldukça sade, basit ve açık bir dil kullanmıştır.
17 Mayıs 1977 Sevgili Özgeciğim, Mektubunu bu sabah aldım. Bana böyle uzun ve güzel bir mektup yazdığın için teşekkür ederim; Ahmet Mithat Efendi-Hüseyin Rahmi hikâyesini de çok beğendim. Yalnız bazı yerlerinde - “helecan”dan olacak- kelimeleri eksik ya da fazla yazmışsın (‘göndelirmi’ ‘mektubunuzu alınınca’ gibi) Bunlar önemli değil; asıl dil bilgisi yazım kurallarında bazı hatalar yapıyorsun; benim kızımın yazılarında böyle şeyler olmamalı. Meselâ ‘Efendi’ye’ derken arada apostrof gerekli değil. Ayrıca “şık’ı” (roman adı) derken tek tırnak (‘ apostrof gibi) yazılırsa daha iyi olur ve asıl önemlisi tırnak içinde sadece özel isim bulunur - şık da büyük harfle başlar; yani şöyle olur: ‘Şık’ı, ya da senin gibi yazarsak: “Şık”ı. Sonra ‘İnglizce’ değil “İngilizce”.
Çünkü kazık kadar adamlar daha beter yazım hataları yapıyorlar: benim kızım zamanında öğrensin de onlar gibi olmasın istiyorum. Bir iki nokta daha var: Bir kere "ayın 23 'de" değil, "ayın 23 'ünde" olacak; en iyisi üşenmemek: "ayın yirmi üçünde" yazmak. Bir de - son olarak- çok uzun cümle yazmaya özeniyorsun; cümlenin başı sonunu tutmuyor. Bütün bunları senin daha doğru ve güzel yazman için söyledim. Yetenekli ve akıllı bir kızsın; böyle yanlışlar yüzünden yazdıklarının değeri azalsın istemiyorum. Okulda derslerinin iyi gitmesine çok sevindim. Aferin benim çalışkan ve akıllı kızım! …….Televizyon seyrediyorum, sinemaya ve parklara gidiyorum. Biraz da okuyorum. İşte böyle canım kızım! Seni de çok özlüyorum. Bu mektubun bana çok iyi geldi. Söz verdiğin gibi sık sık ve uzun uzun yaz bana, olur mu? Seni hasret ve sevgiyle çok çok öperim.
Şarkılarda / Türkülerde / Mânilerde Mektup “Ne mektup geliyor ne haber senden, Söyle de bileyim bıktın mı benden, Her akşam güneşin battığı yerden, Gözlerin doğuyor gecelerime…” “Mektup selam söyle benden sılaya, Söyle benim için de eller ağlasın… Gözü yaşlı düştüm gurbet ellere, Uzaktır aramızda yollar ağlasın…”