

Study with the several resources on Docsity
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Prepare for your exams
Study with the several resources on Docsity
Earn points to download
Earn points by helping other students or get them with a premium plan
Community
Ask the community for help and clear up your study doubts
Discover the best universities in your country according to Docsity users
Free resources
Download our free guides on studying techniques, anxiety management strategies, and thesis advice from Docsity tutors
A file about ındustry 4.0 history and examining in Turkish language.
Typology: Summaries
1 / 3
This page cannot be seen from the preview
Don't miss anything!
Endüstri Devrimi öncesinde ekonomi; insan, hayvan ve topraktan oluşan üretim faktörlerine dayanırdı. Öne çıkan sektörler tarım, hayvancılık, marangozluk veya demircilikti.. Endüstri Devrimi’yle beraber yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması kitle üretimine imkân tanımıştır. Günümüze gelinceye kadar üç tane Endüstri Devrimi’ne şahit olunmuştur (Drath ve Horch, 2014).
Birinci Endüstri Devrimi (Endüstri 1.0) İngiltere’de başlamış ve yaklaşık olarak 18. Yüzyılın ortalarıyla 19. Yüzyılın ortaları arasında etkisini göstermiştir (Jänicke ve Jacob, 2009). ). Yeni makinelerin keşfi ile tekstilde verimliliğin artması, buhar makinelerinin kullanılmaya başlaması ve demir üretimi Birinci Sanayi Devrimi’ni başlatan en önemli etkenler olarak görülmektedir (Coleman, 1956). ENDÜSTRİ 2. İkinci Endüstri Devrimi (Endüstri 2.0) teknoloji devrimi olarak da ifade edilir ve yaklaşık olarak 19. Yüzyılın ortalarıyla 20. Yüzyılın ortaları arasındaki dönemi kapsamaktadır (Jänicke ve Jacob, 2009). Bu dönemde demir kullanımının yerini çelik kullanımı aldı, bunun yanı sıra hammadde olarak kimyasal madde kullanımı da yaygınlaştı. ENDÜSTRİ 3. 1970’li yıllar itibariyle gelişen teknolojinin etkisiyle otomasyon yaygınlaşmaya başlamıştır. Üçüncü Endüstri Devrimi’nin (Endüstri 3.0) diğerlerine nazaran daha geç başlamasının nedeni İkinci Dünya Savaşı ve büyük buhranın etkilerinin atlatılması gerekliliğiydi. Bu dönemde yazılım sektörünün gelişmesiyle birlikte makineler de değişime uğradı. Bunun yanı sıra nükleer, biyo-tarım, telekomünikasyon, lazer, fiber optik, mikro elektronik ve bilgisayar gibi alanların gelişimi üretimi bambaşka bir boyuta taşıdı. ENDÜSTRİ 4.0 KAVRAMININ DOĞUŞU Bu akım Almanya’da doğup filizlenmiş ve şu anda da yavaş yavaş dünyaya yayılmaya başlamıştır.. İlk olarak 2011 yılında Almanya Eğitim Araştırma Bakanlığı ülkenin güncel durumunu değerlendirerek gelecekle ilgili geliştirici ve kalkınmaya katkı sağlayacaklarını düşündükleri 10 tane proje oluşturmuş ve bu projeler ‘’Yüksek Teknoloji Stratejisi 2020’nin Gelecek Projeleri’’ adı altında yayınlanmıştır (Fang, 2016). Bu projelerin genel içeriği sürdürülebilirlik, yeni enerji kaynaklarının kullanılması ve akıllı teknoloji hakkındaydı. Yayınlanan projelerden bir tanesi de Endüstri 4.0’dı ve ilk kez Hannover Fuarında dile getirilmişti (MacDougall, 2011).
Endüstri 4.0’a tanım olarak bakarsak genel olarak literatürde hemen her yerde olan şu tanımla karşılaşabiliriz: “ Endüstri 4.0, ürünlerin ve üretim sistemlerinin yaşam döngüsündeki bütün değer zincirinin organizasyon ve yönetiminde yeni bir seviye olan Dördüncü Endüstri Devrimi’ni tanımlar. Bu döngü, sürekli artarak bireyselleşen müşteri isteklerine odaklanır ve fikir aşamasından başlayarak ürün geliştirme ve üretim siparişinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan hizmetleri içerir.
Endüstri 4.0’ın en etkin anlamda kendini göstermesi beklenilen alan, üretim ve imalat alanıdır. Zaten temel anlamda bu yaklaşımının geliştirilmesinin nedeni; üretimde esneklik, verimlilik, hız ve kalite artışının sağlanmasıdır (Ege Bölgesi Sanayi Odası Raporu, 2015; Rüßmann vd., 2015). Birbirleriyle iletişim halinde olan makine ve robotlar büyük üretim serilerinin pratik bir şekilde üretilmesine imkân tanıyacak ve esnek fabrikaların oluşmasını sağlayacaktır. Düşük kalifiye işgücüne olan talebin azalması, buna karşın farklı yetkinliklere sahip işgücüne olan talebin artış göstermesi beklenmektedir. Ayrıca, Endüstri 4.0’a uyum sürecinde üreticilerin bu alanda yatırımlara ağırlık vereceği söylenebilir. Bir örnek verecek olursak; 1924 yılında Almanya’da kurulan Adidas firması son 20 yıldır ucuz işgücü nedeniyle üretimini Çin’de yapıyordu. Bunun nedeni ise ucuz işgücü sayesinde maliyet avantajı sağlamak istemesiydi. Ancak yakın bir tarihte dünyanın en büyük spor malzemeleri üreticilerinden olan Adidas’ın 2017’de Amerika Atlanta’da faaliyete geçecek olan Speed Factory tesisi tanıtıldı. Üretimin tamamen insansızlaştırılacağı bu fabrikada ayakkabı üretimini tamamıyla makineler gerçekleştirecektir.Bu durum Endüstri 4.0 sayesinde üretimin Asya’dan Amerika’ya kaymaya başladığının bir göstergesidir. İŞ DÜNYASINDA ENDÜSTRİ 4. Endüstri 4.0 ’a geçiş elbette büyük yatırımlar, köklü değişimler ve teknolojik gelişim gerektiriyor. Endüstriyel süreçlerin ileri seviye otomasyonu ve akıllı fabrikalar kurmak için gerekli yatırımlar, beraberinde önemli bir büyüme vaadini de getiriyor. Çünkü yeni teknolojilere, endüstride yeni akımlara yatırım yapanlar aslında en temel müşteri beklentilerini karşılamak üzere yatırım yapmış oluyor. Bu yatırımların karşılığı da hem işletmeler hem de ülkeler için ekonomik ve endüstriyel büyüme anlamına geliyor. Öngörülere göre, Endüstri 4.0 ile birlikte endüstriyel satışlarda ilk etapta yıllık yüzde 2- oranında artış yaşanacak. Endüstri 4.0’ın öncüsü konumundaki Almanya özelinde bakıldığında yıllık 30 milyar Euro, Avrupa genelinde ise 100 milyar Euro ciro artışı yaşanacağı tahmin ediliyor. Diğer bir deyişle Endüstri 4.0, yapılan yatırımın karşılığını hızla vermeyi vaat ediyor. Endüstri 4.0 hakkındaki en büyük iki kaygı dan biri güvenlik iken, diğeri de robotik sistemlerin yaygınlaşması sonucunda iş kaybı yaşanması. Aslında bu kaygının gerçekçi olmadığını görmek için Üçüncü Endüstri Devrimi dönemine bakmak yeterli olacaktır. Bu devrim sırasında özellikle otomotivde otomasyon artarken işsizlik artmadı. Tam aksine, Üçüncü Endüstri Devrimi’yle gelen ekonomik büyüme, yeni ve inovatif iş alanlarının